Tasarım Sanatı Markalar Tarafından Ne Kadar Etkin Kullanıyor?

Tasarım ve grafik sanatı görsel iletişimde özel bir uzmanlık alanıdır.

Görsel iletinin stratejik hedefler doğrultusunda doğru, sağlıklı ve etkili bir çalışma eşliğinde üretilmesi bu işin uzmanı grafiker tarafından yapılır.

Grafiker görsel mesajın hem üreticisi hem de uygulayıcısıdır. Uygulama çoğu zaman tasarıma imkan veren görsel üretim programları vasıtasıyla olur. Photoshop, İllustrator gibi tasarım programları üzerinden fikirler pazarlama iletişiminin temel mesajı haline gelirler ve hedef kitlelerine doğru yola çıkarlar.

Grafik tasarım bugün için bir sanat dalıdır. Hem öyle ki yazı, görsel, şekil, renk, renk geçişleri, algı ve ölçü oturtmaları, mesaj ön planda ya da arka planda olma hali, font, 2.ya da gerekirse 3.font, anlam, anlamın altını çizme, görsel mesaj arka plan ayarları… Tüm bu görsel tasarım unsurlarının tek tek ve birlikte kombinasyonu grafikerin sahip olduğu yetenek ve görsel estetik formu üzerinden yapılır.

Grafikerin işin esasında yaptığı ve ortaya koyduğu performans görsel öğeler ile metni bir arada kullanarak izleyici etkilemek sahnesini kurgulamaktır. Grafikerin daha tasarıma başlarken ulaşmayı amaçladığı üst amaç da etkileyici, ilgi ve dikkat çekici, kendini okutan, baktıran, beğeni oluşturan, sevimli, akılda ve duyguda iz bırakıcı, anlamlı, harekete geçirici,  bir mesaj oluşturmak amaçlarıdır. İşte grafik sanatı tüm bu süreçleri kapsayan son derece özellikli ve her gün teknoloji yardımıyla da kendini geliştiren bir sanat alanıdır.

Tasarım ve görsel sanatların ajans tasarım boyutunda ekip içinde bir üst bakış olarak bir konsept üreticisi olarak üniversal eğitim almış daha yetkin bir kişi daha vardır o da art direktördür. Yani tasarım art direktör bakış açısıyla sanat ögelerinin engin denizleriyle de kavuşmuş olmaktadır.

Tasarım art direktör ve grafik tasarımcı paslaşmasıyla soyut ve somut kavramlardan beslenerek, güncel trendlerin izinde, tasarım modasının da tasarıma dahil edilmesiyle yapılır. Tüm bunların iç içe ve ardı ardına yapılması beraberinde “etkileyiciliği” getirir.

Tasarım ne sağlar?

Ürün ya da markanın müşterilerle kuracağı iletişim kanallarını belirler ve bu doğrultuda tasarımlar hazırlar.

Logo’nun bir marka temsil gücü vardır. Logo, markayı, kurumu veya ürünü tanımlamaya yarayan işaret/simgedir. Akılda kalıcılığı yüksektir. Ürünü temsil eden markanın da cisimleşmiş ve somutlaşmış halidir.

Logo ne fayda sağlar? Logo kurum ya da ürünün adını belirten harf ve sözcük dizisiyle oluşturulan tipografik bir işarettir. Ürünü temsil eden markayı diğer markalardan kolayca ayırt etmeye yarayan bir tür alemet-i farikadır. Yani fark edilmeyi ve farkettirmeyi sağlayan ayırt edici ve ilgi toplayıcı işaretler bütünüdür.

Marka logosu marka kimliğinin başlangıç noktasıdır. Tüm entegre pazarlama iletişimi marka ve marka göstergeleri üzerinden kurgulanır. Marka kurumun ve ürünün müşteriler tarafından görünen yüzünü temsil etmektedir. Bu doğrultuda yapılacak olan çalışmaların görseller, fotoğraflar, gifler, yazılı metinler, ana başlık ve alt başlıklar, dijital, sosyal medya, web, infografik ve video içerik olarak tüm argümanların aynı çizgide tasarlanması gereklidir. Bu uyum kurum imajına marka üzerinde değer katan bir aktivite bütünüdür. Yani konseptüel bakış açısıdır.

Marka gücü oluşturmada ve bu gücün arkasına ideal bir marka algısı yerleştirmede temel başlangıç noktası her kurumun ihtiyaçları doğrultusunda farklılık gösterebilmesine rağmen “marka kimliğidir.”  Marka kimliği oluşturma süreci şu adımları kapsar:

·        Amblem ve/veya logo tasarımı

·        Markayı anlatan kısa, anlaşılır net ve hatırda kalıcı bir slogan

·        Kuruma ait renklerin CMYK, Pantone, RGB değerleri

·        Antetli kağıt, zarf, kartvizit, dosya, el ilanı, broşür, insert, afiş, katalog tasarımı

·        Finansal evrakların kurumsal yazışma ve resmi evrakların tasarımı (fatura, irsaliye, makbuz, vb.)

·        Gazete ve dergi veya radyo jingle gibi medya kanallarına ait materyallerinin tasarımı

·        Tabela, totem, araç ve bina giydirme

·        Kurumsal web sitesi, ürün veya markalara ait programlamaların arayüz tasarımı

·        Ürünün içinde müşteriye ulaşacağı ve ürünün özellik ve faydalarını anlatan, ürünün kullanım özelliklerini belirten imajinel bir ambalaj tasarımı

·        Ambalaj tasarımı ürünün pazarlanmasında ve müşteriyle ideal bir estetik zemin üzerinden bağ ve bağlantı kurmasında özel bir tasarım alanıdır. Özellikle raflarda ürünün ambalajının tasarımı müşteri satın alma kararı için kritik bir fonksiyon görür. Ambalaj tasarım kalitesi satışları direkt etkiler.

Marka stratejisine dayanan konseptüel özü olan bir tasarım çalışmasında bakıldığında mutlaka bir görsel hiyerarşi vardır.

Görsel hiyerarşi tasarımda vurgulanmak istenen mesajın boşluk, yazı ve renklerle ön plana çekerken, vurgulanmasını istemediği bölümlerin arka plana atma işlemine denir. Bu kimi zaman ana başlık, kimi zaman alt başlık, kimi zaman da görsel içerik- fotoğraf vurgulanmak istenirken kimi zaman da yeni yapılan web sitesinin adresi ana vurguya çıkabilmektedir.

Görsel hiyerarşi sonucunda genel tasarım mizanpajı oluşur. Mizanpaj kavram olarak “düzenleme” anlamına gelir. Tasarım düzenlemesi,  tasarım ögelerinin belli bir düzen halinde akli ve duygusal bir görsel hiyerarşide yerleştirilmesi işlemine denir.

Genel mizanpajda bazen simetri bazen de asimetri kullanılır. Mesajın türüne ve içeriğine göre hedef kitleye verilmek istenen duyguya göre bu iki kavramdan bazen birisi bazen de diğeri öne çıkabilmektedir.  Genel mizanpajda dengeli ve orantılı parçaların oluşturduğu yapıya simetrik tasarım denir. Orantısız ve dinamik yapıdaki çalışmalara da asimetrik tasarım denilmektedir.

Çoğu zaman bir tercih olarak ana iletişim mesajının öznesi bir illüstrasyon çalışması da olabilmektedir. İllüstrasyon görsel içerik özüdür. Resim, desen ve figür olarak tasarlanan çizimlere denir.

Sonuçta marka stratejisine dayanan, marka tasarım yönetimi bu ana kavramlar ve bu yaratıcı süreç üzerinden şekillenir ve anlam bulur. Markalar ürettikleri konseptüel tasarım bütünlüğü oranında hedef kitleleri üzerinde bir "etki oluşturur ve bir etki üretirler".

Tasarım marka müdürlerinin elinde hem imaj oluşturma hem de satış ve pazarlamada satın alma kararlarına destek olarak en önemli pazarlama alt yapı araçlarından biridir.

Kişisel açıdan ve bir deneyim notu olarak ben hala markaların bu kritik alanı bırakın tam performansında orta düzey bir süreçt bile kullabildiklerini düşünmüyorum. 

Aydın Yıldız / Marka Danışmanı

Devamı...

Marka Gücünün Entellektüel Temelleri

Marka ortaya koyduğu strateji gücü ile saygınlık ve güven yaratır.

Marka temsil ettiği değerler sistemi ile müşterinin karşısında “görücüye” çıkar. Marka ne derece verdiği sözün arkasında durabilmişse müşterisine güven telkin edebilmişse o derece duygular üzerinden kabul görür. Marka gücü bu doğal kabul edilme sürecinde ortaya çıkar. Marka hedef kitlesine  verdiği sözlerle tuttuğu sözler arasındaki fark kadar müşteri gözünde ve algısında iyi ya da kötü şöhrete sahip olur.

Markalar, müşterilerine anlattıkları hikayelerin doğruluğu, kalitesi ve etkileyiciliği ile kabul görmesi nispetinde varlıklarını güçlendirerek ileriye doğru taşırlar.

Bir marka eğer

·        Müşterisine söz verdiğinde sözünü tutuyorsa.

·        Saygınlık ve örnek karakterini muhafaza etmek için çabası varsa,

·        Marka eğer marka iletişimlerinin tümünde müşteri karşısında “sahici ve inandırıcı” olmak için tüm performansını gösteriyorsa,

·        Müşterisiyle arasındaki güven bağını zedelememek için azami hassasiyet gösteriyorsa

·        Tüm marka davranışı ve marka kararlarında dürüstlükle hareket ediyor, müşterilerinin saygınlık ve güvenini daima baş tacı yapıyorsa

·       Saygınlık derecesinin çıtasını daha da artırmak için müşterilerine “ilave vaatlerde” bulunuyorsa…

O marka saygınlık ve güven temelinde müşterileri ile iş yaptığında, pazarlama ve satış aksiyonlarına girdiğinde, estetik tasarım çıktısıyla müşterilerinin gözünde fark oluşturduklarında,  tüm zamanlarda güzel birlikteliklere ve kazan kazan yaklaşımlarına imza atttığı oranda "marka gücü" elde eder. 

Markalar sahip oldukları marka stratejilerinden aldıkları kolektif güçle sahada taktik ataklar yaparlar ve aksiyon alırlar. Bir marka strateji uzantılı sahada aksiyon alırken şu motivasyonlara sahiptir:

• Müşterinin dikkatini çekmek
• Müşteride ilgi uyandırmak
• Müşteride geri dönülemez ve vaz geçilemez şekilde bir cazibe kıvamı oluşturmak
• Müşteri ile kurulacak karşılıklı “doğrulama sinyalleri ile” ve duygusal iletişim bağı üzerinden müşterinin  güvenini kazanmak ve bu güveni tüm zamanlarda ustaca yönetmek
• Müşteri satın alma kararı verirken hangi saiklerin etkisiyle ve ne türden “etkilenmişlik psikolojisi” içinde bu kararları veriyor, satın almada hangi tür ve ne doz ihtiyaç düzeyi içinde bunlara bakmak lazım.

Tüm bu 360 derece müşteri bilgisi marka tarafında ne sağlar? Bilginin verdiği güç ve motivasyonla hareket ederek “to the point” -tam hedefe- pazarlama ve satış yapabilme güzelliğini beraberinde getirir.

Marka işlevi olarak adlandırabileceğimiz markaların bu genel fayda üretebilme kapasitesi başlıca iki kavramın moderatörlüğünde şekillenir:

Markaların müşteriler üzerinde ürün tercihi yaratma gücü (doğal meyil, yatkınlık -eğilim oluşturma gücü-)

Markalar sahip oldukları simgesel güçleriyle de tüketiciler üzerinde bir “rol model” hegemonyası kurarlar. Markalar bu yönüyle davranış olarak özdeşlik kurulması gereken, takip edilmesi gereken, tavsiyeleri itibarıyla da sevgi bağı ve saygı bağı üzerinden marka tavsiyelerinin sorgulamasız olarak kabul edilmesi markayı müşteri gözünde bir kutup yıldızı yapar.

Aydın Yıldız
BRAND:YOYO Creative Agency
Marka Danışmanı

Devamı...

Dijital Marka Ol! İnternetin Efendisi Ol!

E-ticaret bir iş modeli. İnternet alt yapısı ve teknolojideki hızlı gelişim etkisiyle özellikle son yıllarda da hem hızlı bir artış ve yaygınlaşma içinde hem de hızlı bir değişim ve dönüşüm içinde.

• ·        Bilgiye kolay ulaşma imkanları arttıkça
• ·        Detaylı ürün, hizmet, fiyat, avantaj ve fırsat karşılaştırmasına imkan verdikçe
• ·        Farklı ödeme biçimleri ve ödeme kolaylıklarına imkan sağladıkça

İnternet üzerinden alışveriş her gün biraz daha baskın şekilde dijital dünyada gelişen bir gelecek trendi olarak yerini sağlam bir şekilde koruyacaktır.

İnternet artık %100 bir oranda ortaya koyduğu göz alıcı başarı performanıyla kesinlikle bir iş yapma, iş geliştirme, iş sonuçları üretme, iş disiplinleri birleştirme, değişim ve dönüşüm oluşturma platformu olarak başarısını tescillemiştir. “Tescillemek” kavramını nakit akışı sağlamak faydasıyla da bütünleştirebiliriz. Çünkü artık internet “sanal mağazalaşma” ile son derece efektif bir şekilde para kazanma mecrasına da dönüşmüştür.

Daha da ötesi internet öylesine bir platforma dönüşmüştür ki “hayal gücü zenginliğinde” iş modelleri üretmek, bu modellerden yapı ve sistemler kurmak, bu sistemlerden para kazanmayı mümkün hale getiren creative bir “yapıya” dönüşmüştür.

İnternet üzerinde iş modelleri kurmak

İnternet üzerinde start-uplar geliştirmek

İnternet üzerinde ürünü ve hizmeti tanıtıcı, bilgilendirici siteler kurmak

İnter üzerinden markalaşmak, ana ve alt markalar yaratmak

İnternet üzerinde sosyal medya yayın sistemleri kurmak ve işletmek

İnternet üzerinde yeni müşterilerle bağ ve bağlantı kurmak

İnternet üzerinde reelde var olan tüm ticari ve rutin işlemleri geniş bilgi alt yapısı üzerinde toplamak ve yazılımlar aracılığıyla daha da yaygınlaştırmak mümkün hale gelmiştir.

İnternet üzerinde pazarlama stratejinizi dijital alana taşımanız, pazarlama maliyetlerinizi minimize etmeniz, gözle görülür şekilde her alanda tasarruf etmeniz son derece olağan hale gelmiştir.

İnternet ile hem kurumların hem markaların hem yeni lansmana çıkan ürünlerin ufukları inanılmaz şekilde -geleneksel pazarlama yöntemleri ile yapılamayacak şekilde- etkili sonuçlar almaya açık hale gelmiştir.

İnternet ile fiber optik kabloların yardımı ve arama motorlarının gücü ile herkes ve herşey birbirine bağlı hale gelmiştir. Dolayısıyla satıcılar ve alıcılar coğrafi mesafe kavramı gözetmeksizin birbirlerine “yakın” hale gelmiştir.

Soru: “Ne kadar yakın?”

Cevap: “Bir tık kadar”

İnternet üzerinde e-ticaret siteleri her gün artarak açılmaktadır. Her açılan site bir diğerine çok yüksek oranda benzemekte ve sonuçta yüksek dereceli bir “aynılık” giderek bu dijital dünyada büyüyen bir sorun olarak da ortaya çıkmaktadır.

Aynılık reel dünyada olduğu gibi sanal dünyada da bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

Soru: “Nasıl aşılır bu sorun?”

Cevap: “-Marka bakış açısıyla. Sloganlaştırırsak -internette her ne yapıyorsan yap ama yaparken bir marka gibi düşün, bir marka gibi davran, davranmaktan öte farklılık oluşturmada bir Love-Mark olmayı hedefle!-”

Dijital dünyada marka olmak internet üzerinden iş yapılan tüm mecra ve platformların ortak sorunu.

Dijital marka ve dijital markalaşma için hiçbir zaman geçdeğildir. Çünkü dijital markalaşma başarının olmazsa olmazıdır.

Aydın Yıldız / Marka Danışmanı

Devamı...

Üniversitelerde Yaratıcı Düşünme Becerileri Eğitimleri Ne Kadar Etkin Veriliyor?

Üniversite hayata hazırlanmada bir ara konak. Bir gençliğin geleceği üniversitelerde şekillenir. Üniversite eğitim ve öğrenimin anlam bulduğu yer demektir.

Bir Çin şiirinde de çok şık bir tarzda ifade edildiği gibi;

Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek,

On yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik,

Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir.

Üniversitelerde hayata evrensel ilkeler doğrultusunda bakabilmek öğretiliyor. En azından düşünce planında böyle olması gerekir.

• Daha sorgulayıcı
• Daha ön yargılardan arınmış.
• Daha 360 derece bakış açısına sahip.
• Daha hayal gücü yüksek.
• Daha araştırmacı.
• Daha sosyal.
• Daha iletişimci. Kendini her yönüyle, her şekilde,  her zaman ve her platformda en iyi ifade edebilen
• Daha global bir düşünce ufkuna sahip
• İçsel enerjisi yüksek, öğrenme motivasyonu en yüksek eşikte.
• Daha dinamik ve pro-aktif bir öğrenme vizyonuna sahip genç yaratıcı beyinler demek üniversite gençliği.

Üniversiteleşme sürecinin hızlı yaşandığı ülkemizde geleceğe yönelik geleceğin “ihtiyaç duyduğu” beyinler yetiştirmede üniversiteler acaba bu fonksiyonlarını ne kadar icra edebiliyor?

Ne kadar üniversal eğitim sürecinde hem mesleki derinlik hem de düşünce mentalitesine göre bir yetişme sürecinin içinde yer alabiliyorlar? Bu sorular kritik.

Örneğin gençlere yaratıcı düşünme, yaratıcı düşünme teknikleri, yaratıcı düşünebilmenin felsefi temelleri, bakmak ve görmek arasındaki farklar, anlamlandırma gücü üretme, beyin fırtınası uygulamalarının içinde pişirme, bir sorun üzerinde yaratıcı düşünme ve hayal gücü egzersizleri yapma deneyimi, yine bir sorun üzerinde çok boyutlu karar verme metodolojileri kullanma, bir soruna farklı disiplinlerin merceğinden bakabilme becerisini kazandırma… tüm bu ana başlıklarda acaba kaç üniversite üniversal bir bakış açısıyla öğrencisine “deneyim kazandırma” hedefini de gündemine almış ve bu konular üzerinde kafa yormakta.

Kaç tane üniversitede hayatın üzerinde işlediği ve her platformda geçerli şu kavramlar üzerinde zorunlu ya da seçmeli dersler var?

-İnsanlar ve ihtiyaçlar

-Markalar dünyası ve marka değerleri

-Hayatın kurgusu satış ve müşteri hizmeti üretimi (mesleğiniz ne olursa olsun)

-İletişim kalitesi varsa hayat kaliteniz var. (İletişim ilke ve işleyiş sistematiğini kaç üniversite gündemine almaktadır. -iletişim fakülteleri hariç :)
-Duygusal Zeka ve Farkındalık Eğitimleri

-Öğrenmede tutku, merak, heyecan gibi duygusal motivler kaç üniversitenin gündeminde gençlere perspektif açılmakta.

Üniversitelere ve üniversite öğrenci topluluklarına burada sesleniyor ve açık çağrıda bulunmak istiyorum. Üniversitelerin ufuk ve vizyon arama ihtiyaçlarında her zaman için onların yanında olmaktan, fikir alışverişlerinde bulunmaktan ve ihtiyaç duyulan konularda onların düzenleyecekleri organizasyonlara destek vermekten onur ve kıvanç duyacağım.

Eee  Haydi o zaman aksiyon zamanı. “Hayal rengi” organizasyonlarda buluşmak görüşmek üzere.

Devamı...

Efsane Markalar Efsane Sloganlarda Yaşarlar!

Marka olmanın gerçek amacı hayatla sürekli bir "iletişim" içinde olmaktır. Hayata anlam taşımaktır. Sahip olduğu kimlik ve değerler üzerinden insanlarla iletişimde olarak markanın kendine özel çekim gücü yüksek aurasını oluşturmak ve sürüdürülebilir bir marka olmak açısından markanın  "fun topluluklarını" kurmaktır..

Marka bir sembol ve işaretler bütünüdür.
Bu sembol ve işaretlerle akılda ve kalpte yer alır. Sevilir, sayılır, tutkuyla bağlanılır, LoveMark olur. Marka logosu ve logotype'ı üzerinden tanınır ve bilinir. Başarılı ve unutulmaz sloganlarıyla tüketici zihinlerinde yaşar. Bazen bir jingle üzerinden gelir anlam ve slogan. Markanın isim değeri üzerine yapışır ve hep orada kalır. Sonuçta zaman içinde yüksek terarlarla birlikte temel mesaj tüketici zihinlerinde var olmaya ve yaşamaya başlar. Marka böylece "efsane marka" haline gelmiş olur. Çünkü toplumun mevcut "kollektif aklında" yer almıştır ve yaşayan bir markadır.

Örneğin:

-"Akşama babacığım unutma Ülker getir." ÜLKER

-Bir Bilmecem var çocuklar, Haydi sor sor...
Çayda kahvaltıda yenir acaba nedir nedir?
Tamam şimdi bulduk ETİ

-"Özen gösteren anneler için"  SANA

-"Ton ton ton, DARDANEL Ton"

-"Bir gömlek üstün" ABBATE

-"Mutlu et kendini "ETİ Browni

-"Yüz Bakım Ürünlerinde 1 Numara" INNOVA Cosmetics

-"Yoksa siz hala annenizin margarinini mi  kullanıyorsunuz?"LUNA

-"Eskimiş çoraplarınızı atın."JILL

-"Aganigi naganigi "FİSKOBİRLİK (Fındık Tanıtımı)

-"Hep bakacaklar" ELİDOR

-Tutkunun eseri" FİAT

-Erkek için en iyisi" GİLETTE

-"Başka penle karıştırmayın lütfen" PİMAPEN

-"Seramik budur." KALEBODUR

-"Başka bir arzunuz?" GARANTİ BANKASI

-"Kendine güzel bak" TSHOP

Efsane Markalar, tüketici zihinlerinde ve marka kollektif aklında herkes tarafından genel kabul gören sevilen ve beğenilen efsane sloganları ile yer alırlar. Güçlü bir marka sloganı markayı tüketici zihin "nöronları" içinde "kimyasal olarak" da yer etmesini sağlayan bir etkendir.

Güçlü ve etkileyici bir marka sloganı nasıl olmalı?

• Sade olmalı
• Basit olmalı
• Kolay algılanır olmalı
• İlgili olmalı
• Eğlence çağrışımı olmalı
• Karşılaştırmalı üstünlük taşımalı

Görüldüğü üzere efsane markalar farklı farklı nedenlerle tüketici zihninde kendisine çok özel ve her zaman "hatırlanmaya değer" bir "çağrışımlı etki gücüne" sahip olabilmektedir. Sloganın bağlamı zihinsel algı nöronları ile direkt "markaya" bağlanır. 

Aydın Yıldız / Marka Danışmanı

Devamı...

Logo Tasarımı Ya da "Markalar Evrenine İlk Adım"

Logo marka olmanın ilk adımıdır. Marka yolculuğu logo ile başlar.

Markalar logolarıyla ayırt edilir. Logo bir ürünün bir kuruluşun en anlamlı ve entelektüel simgesidir. 

Logo marka görüntüsüdür. Özel bir font, özel bir çizgi ve özel simgedir. Özel, akılda kalıcı ve ayırt edici bir kolay algı formudur. Logo yaratmak için kullanılan fontlar yeni tasarlandığı gibi mevcut fontlarda olabilirler.

Logo, bir ürünün, kurumun, topluluğun, şehrin, eserin ya da hizmetin isminin, harf ve resimsel-görsel öğeler kullanılarak sembolleştirilmesidir. Amblemden farklı olarak ayırt edici özellikler yanında firmanın ismini de yansıtır.

Logo, tarihi olarak ticaretin başladığı yıllarda ürünleri, kuruluşları ve hizmetleri birbirinden ayıt edebilme ihtiyacı üzerinden doğmuş ve sonrasında profesyonel hayatın olmazsa olmaz bir gereksinimine “dönüşmüş” üzerinde var olduğu her şeyi “şey” olmaktan çıkaran, farklı, öznel ve benzersiz kılan çok özel bir ticari işaretlemedir.

Logo kurumsal kimliğin temelidir. 

Kimlikler logo üzerinden tanımlanır. Bu sebeple logolar içinde bir çok “zenginleştirilmiş” anlama/anlamlara da ev sahipliği yapar.

• Logo gösterir.
• Logo işaret eder.
• Logo kimlik taşır
• Logo değerlidir. Değer ifade eder, değer temsil eder. Değer aktarır.
• Logo özünde duygularla sarmalanmıştır Görsel iletişimini bu duygu iletişimi üzerinden yapar.
• Logo bir hatırlatıcıdır.
• Logo bir çağırıcıdır.
• Logo 5 duyuya seslenir.
• Logo bir kurgu dünyadır. Etkileyicidir. Etkili olmak, etkili görünmek, etki oluşturmak logonun doğasında vardır. Normal olan da budur.
• Logo bir deneyim tasarım aracıdır.
• Logo usta ve sessiz bir satıcıdır. Simgelerin diliyle konuşur. Satışlarını akla, gönle ve bilinçaltına yapar.
• Logo bir markadır. Bir marka olarak logo ürünler ve kurumlar için son derece güvenli bir limandır.
• Logo paha biçilmez bir öz sermayedir. Entelektüel öz sermaye.
• Zihinlerde ve kalplerde yaşar.

Logo yaratmak için belli başlı bazı kurallar vardır. Ajanslar bu kurallar çerçevesinde logo tasarımı yapar. Logo tasarımı hem bir bilim ve hem de estetik ögelerden beslenmesi nedeni ile sanattır.

O halde ideal anlamda bir logo tasarımı hangi kuralar çerçevesi içinde tasarlanmalı? Ona bakalım:

Logo tasarımı sade olmalı sadelik evrensel bir tanınma aracıdır.

İlk bakışta isim netliği olmalı ve kolay anlaşılır olmalı.

Logonun yeri kısa ve uzun süreli hafızadır. Bu yönüyle bu yere uygun ve hatırlanması kolay olmalı.

Logo tasarımı karmaşadan uzak olmalı Ne kadar az renk o kadar güçlü mesajdır.

Logo üretmekle iş bitmiyor ki Logonun kullanım özellikleri de daha tasarım aşamasında öngörülmeli ve planlamalıdır. Tasarlanan logo her çeşit baskı ve kesim tekniği ile sorunsuz kullanılabilir olmalıdır.

Logo çok küçük ölçülerde ve/veya ayrıntılarda kaybolmamalı, çok büyük ölçülerde de dağınık görünmemelidir.

Her türlü ölçüde ve yüzeyde rahat “okunabilir” olmalıdır. 

Başka ürünlerle, kurumlara ait logolar ile karışıklığa sebebiyet vermemelidir. Benzeme konusu bile tasarlanan logodan uzak olmalıdır. Hiçbir şekilde başka logoları çağrıştırmamalıdır. Logo herşeyiyle her şekilde ve her zaman özgün olmalıdır. Çünkü logo soyut evrende daima temsil ettiği değerler için “fark yaratmak” üzere tasarlanır. Ve şu bir gerçek ki kopyalanan ya da güçlü şekilde esinlenilen logolar o ürün ya da kuruma büyük zarar verir. 

Logo bir marka adıdır. Markalar evrenine girişin ve markalar evreninde benzersiz farklar oluşturabilmenin altın anahtarıdır.

Logonuzla neler yapabileceğiniz bundan sonrasında sizin hayal gücünüze kalıyor.

Aydın Yıldız / Marka Danışmanı

Devamı...

Değişim Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?

Her kurumun bir öğrenme ve gelişim perspektifi olmalı.
Olmasa da olur mu? Olmaz.
Neden olmaz?
Çünkü "değişim" dünyanın "normali"Her şey hızla değişirken değişmemek olmaz.
Değişime direnmek olmaz.
Değişmek istememek olmaz.
Değişim kendi gerçekliği vardır. Bu gerçekliği görmek ve ona göre kurumun "durumunu" belirlemesi lazım.

Her değişim öncelikle bir yöne, hıza, şiddete, şekilsel biçime ve içeriksel öze sahiptir. Her değişimin bir türü ve tipi vardır.

Bazen değişimin adına
-dönüşüm deriz.

Bazen
-gelişim deriz.

Bazen
-dalga, bazen "dip-dalga" deriz.

Bazen
-zamanın gereği (zamanın ruhu) deriz

Bazen
-trend deriz.

Bazen
-eğilim deriz.

Bazen de
-yönelim (meyl) deriz.

Adı ne olursa olsun "değişim bir gerçek", o her yönüyle ve herşekilde hayatımızın tam merkezkaçında ve biz bu gerçekle  ve  gerçeklikle yaşıyoruz. Neredeyse doğrumdan ölüme tüm hayatımız bu gerçekliğin içinde geçmekte. Farkındayız ya da değiliz değişimler hayatımızı etkileyor ve her tür değişimden isteyelim ya da istemeyelim "etkileniyoruz."

Değişimlere verilebilecek en etkili cevap 360 derece perspektifle her türden çevresel değişimlere duyarlı olmak, değişimleri tüm duyu organları ile algılamada seçici ve farkında olmak, daha da ötesi ve güzeli "değişimle beraber değişebilmek" yeteneğinde yatar.

"Değişime uyum" bilgi, insan sermayesi, kurumsal yetkinlikler, liderlik gücü, kurumsal kültür, iletişim, marka algısı..vb her türden faktörle olmalıdır.

Değişime etkili cevap verebilmenin bilinen en iyi 2 yolu da

1-Ortak akıl farkındalık toplantılarıdır.
2-Kurumsal ve bireysel eğitimlerdir.

Ne diyelim?

Daha iyisi, daha güzeli, daha günceli, daha etkilisi, daha doğrusu için "değişim" ve "yenilenme" her kurum ve kişinin özünde insanın ana vizyonu olmalı.

Yenilen, yoksa eskirsin.

Aydın Yıldız / Marka Danışmanı

Devamı...